spilleautomater pa nett lar deg spille fra den komforten og uforstyrretheten av ditt eget hjem.htm/editor_sayi_24″ rel=”attachment wp-att-8″>2008 yılı başında Özel Hastane Yatırımları ve eşzamanlı olarak özel sektörde yüksek teknolojili tıbbi cihaz yatırımları konusunda getirilen kısıtlama, yine 2008″in yaz aylarında SGK”nın özel sağlık hizmetleri için öngördüğü azami 0″luk ek ödeme kararı ve Eylül”de başlayan ekonomik krizin etkileri yüksel teknoloji tıbbi cihazlar pazarını @”lara varan oranda küçültmüştür. Burada, özellikle 15 Şubat 2008″de getirilen özel sektör yüksek teknolojili tıbbi cihaz yatırımlarına ait kısıtlamalara hangi kriterlere göre izin verileceğinin halen belirlenmemiş olması da sektörün önünü görmesine engel olmakta ve planlama yapmakta zorlanılmaktadır.
Bir TıpGörDer üyesi olarak geçtiğimiz günlerde Türkiye Yüksek Tıbbi Teknoloji Haritası çalışmasını tamamladık. Harita konusunda bilgileri Sağlık Bakanlığı, Türk Radyoloji Derneği Fordelen er selvfolgelig at spilleautomater pa nett lar deg spille fra den komforten og uforstyrretheten av ditt eget hjem. ve de Türk Basını ile paylaştık. Buradan birkaç önemli çıkarım yapılması gerekiyorsa;
Türkiye Yüksek Tıbbi Teknoloji yoğunluğu konusunda OECD ve AB ülkeleri ortalamalarını altındadır. Fakat, özellikle geçtiğimiz yıllarda yoğunluk artmış ve bazı gelişmiş Avrupa ülkelerini de geçmiştir.
MR ve CT gibi teknolojiler tüm ülke saffına yayılmıştır. Her ilimizde CT mevcuttur, MR olmayan il sayımız da dokuz adettir.
Yüksek Tıbbi Teknoloji yatırımlarında özel sektörün payı oldukça yüksektir. Özel sektör yatırımlarının payı (hizmet alımlarıyla beraber) CT”de f, MR”da ?”dir. Bu da, ülkemizde bu teknolojilerle halkımıza hizmet verilmesinde özel sektörün önemli bir rolü olduğunu göstermektedir.
Bahsi geçen bu yüksek tıbbi teknolojilerin etkin kullanılması için bunların periyodik bakımlarını doğru ve ehil kişiler tarafından yapılması büyük önem taşımaktadır. Bir diğer unsur da, bu cihazların arızalanan yedek parçalarını en hızlı şekilde tedariki gerekmekte ve cihazların çalışırlığının (uptime) yüksek tutulması gerekmektedir. Fakat, Ocak 2009″da çıkan bir düzenleme ile tüm yedek parçaların ithalinde istenen CE onayı ve belgesi nedeniyle yedek parçaların zamanında teslimi mümkün olmamaktadır. Böyle bir uygulama CE”nin çıktığı Avrupa Birliğine bağlı ülkelerde bile yoktur. Malesef , bu yüzden yedek parça ithal işlemleri uzamakta , bu durum yüksek teknolojili ve meblağlı tıbbi cihazların çalışırlığını olumsuz yönde etkilediği gibi kimi zamanda uzayan randevu kuyrukları hastaları dahi madur etmektedir.
Özellikle, Dünyanın ve ülkemizin İçinde bulunduğu ekonomik durumda sağlık sektörünün etkinliğini artırmak için bahsi geçen konularda hızlı bir şekilde iyileştirmelerin yapılması hepimiz için büyük önem taşımaktadır.
Türkiye?nin manyetik rezonans (MR) görüntüleme cihazı çöplüğü olmadığını söyleyen Tıbbi Görüntüleme Teşhis ve Tedavi Teknolojileri Derneği (TıpGörDer) Başkanı Ufuk Eren, ?Türkiye?deki tıbbi cihaz sayısı Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ve AB ortalamalarının altında? dedi. Eren, geçen yıl büyüklüğü 250 milyon Euro olan sektörün kriz nedeniyle yüzde 30 oranında da küçüldüğünü kaydetti. Eren, Türkiye?deki toplam bilgisayarlı tomografi (CT) sayısının 984, MR sayısının ise 534 olduğun aktararak, Türkiye?de CT?de bir milyon kişiye düşen cihaz sayısı 11.3. Bu oran Japonya?da 87, Yunanistan?da bile daha fazla. MR?da ise Türkiye?de 1 milyon kişiye 6.1 cihaz düşüyor? dedi.
Hürriyet
Tıbbi Görüntüleme Teşhis ve Tedavi Teknolojileri Derneği Başkanı Ufuk Eren, tıbbi teknoloji temininde özel sektörün ve yedek parça ithalatının önünün açılması gerektiğini söyledi. Türkiye?nin tıbbi teknoloji haritasıyla ilgili düzenlenen toplantıda konuşan Eren,?Türkiye?de cihaz kullanımı özellikle kamuda diğer ülkelere göre daha fazla. Günde 150 MR çekiliyor. Avrupa standartlarına göre 40?tan fazla yapamazsınız. Bu daha çok tıbbi cihaza ihtiyaç duyulması demek. Şu anki mevcut cihazlar çok fazla çalıştırılıyor. Kaliteden fedakarlık edemezsiniz? dedi.
Cumhuriyet
Türkiye”de tıbbi görüntülemeye olan talep on yılda yüzde 2000 artış gösterdi. Tıbbi Görüntüleme Teşhis ve Tedavi Teknolojileri Derneği (TIPGÖRDER) Başkanı Türkay Ufuk Eren, Türkiye”nin tıbbi teknoloji kullanımında belli noktalara gelmesine rağmen hâlâ OECD ülkelerinin ortalamasının altında olduğunu söyledi.
Türkiye”deki tıbbi görüntüleme cihazlarının analizini yapan TIPGÖRDER, “Türkiye Sağlık Sektörü Yüksek Teknoloji Cihaz Parkı Haritası”nı açıkladı. CT, MR, PET CT, radyoterapi gibi cihazların il il analizini yaparak Türkiye”nin tıbbi teknoloji haritasını çıkardıklarını aktaran Eren, “Yaptığımız çalışmalar sonucu gördük ki Türkiye”nin tıbbi teknoloji alanında belli noktalara gelmesinde özel sektörün katkısı çok büyük. Yatırımlar da düşünülenin aksine İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük illerle sınırlı değil. Türkiye”nin her yerine artık teknoloji gelmeye başladı” dedi. Eren, Türkiye”de tıbbi görüntüleme sektörünün 250 milyon euro büyüklüğe ulaştığını kaydetti.
Referans Gazetesi
Sevgili Dostlarımız,
2008 yılının ilk günlerine dönüp baktığımızda içimizin ümit dolu olduğunu, 2008’in hepimize daha çok iş ve daha iyi bir gelecek getireceğini düşünüyorduk. Ancak, 2008’in Ekim ayında başlayan küresel ekonomik kriz yılın sonuna doğru umutların yerini endişeye bırakmasına neden oldu. OECD, son 5 yılda Türkiye’nin büyümesini ortalama yüzde 7 civarında öngörmüştü. 2008’de yüzde 3,3, 2009’da ise yüzde 1,6 büyüyeceğimiz yönünde tahminde bulundu. Toparlanmanın 2010’u bulacağını söyleyen OECD’nin 2010 için büyüme tahmini ise yüzde 4,2.
OECD’nin bu verilerine bakarak krizin Türkiye ekonomisi üstündeki etkilerinin hafif olacağını söylemek imkansız. Bu tablolar bizi ürkütmemeli içimize kapanmaya sebep vermemeli.
Genel gidişat hakkında bilgi sahibi olduktan sonra bizlerin yapması gereken şey alacağımız önlemleri iyi planlamak, kriz süresince ve sonrasında uygulayacağımız stratejileri iyi belirlemek olmalı.
Bu bağlamda ülkemizdeki Sağlık hizmetleri sektörü olarak bu krizi en az etkiyle atlatmak için kaliteyi yükseltici ve maliyetleri azaltıcı yönde tedbir ve uygulamaları hayata geçirerek sağlık hizmetlerinin etkinliğini artırmalıyız.
Özellikle, bu dönemlerde kaliteye önem vermek bir lüks değil, sağlık hizmetlerinde etkinliğini artırmanın en önemli odak noktası olacaktır..
Siemens Sağlık Türkiye olarak, son 10 yıldır mükemmeliyet yolunda benimsediğimiz EFQM (Eurepean Foundation of Quality Management) mükemmellik modelini benimseyerek ve uygulayarak geçtiğimiz Kasım ayında yapılan 17.Kalite Kongresinde Büyük İşletmeler Operasyonel Birim kategorisinde “Büyük Ödül”ü almaya hak kazandık.
Kazandığımız bu ödül siz değerli müşterilerimize daha kaliteli hizmet verme konusunda bizi daha da teşvik edecektir.
Saygılarımla,
T.Ufuk Eren
Dünya Sağlık gündeminde hasta güvenliği, kronik hastalık yönetimi, performans yönetimi ve enformasyon teknolojisi var. Türkiye, sağlık sisteminin yöneticilerini de yaratmak zorunda.
Siemens Tıp Çözümleri Türkiye Direktörü Ufuk Eren, dünyada ve Türkiye?de sağlık sistemlerinin bulunduğu noktayı değerlendirirken ayrıntı gibi görünen noktalara temas etti. Sağlık sisteminde global düzeyde teknoloji kullanımı getirecek bir sistem kurgulanırken, hastaneyi yönetecek yöneticilerin belirlenmesine kadar birçok noktaya çözüm üretmemiz gerekiyor.
Birincisi, entegre teşhis çok önemli olacak. Belki 2010 sonrasına kalmadan yeni süreçler ve çözümler çıkacak. Bunu gördük ve çok ciddi yatırım yaptık. İkincisi, kişiye özgü tıp hatta kişiye özgü tedavi gelişecek. İleride bu kişiye özgü ilaçları da içerecek. Dünya sağlık konferanslarında da hasta güvenliği, kronik hastalık yönetimi, performans yönetimi, enformasyon teknolojisi gibi konular gündemi oluşturuyor.
Türkiye?de buna paralel ne yapmak gerekiyor?
Ülkemizde yürüyen bir sağlık sistemi var ama bu mükemmeliz anlamına gelmiyor. Bizim tedaviden çok önlem ve teşhis alanında yapmamız gerekenler var. Geçen 10-20 yılda ABD ve diğer Batı ülkelerinde kronik hastalık başta olmak üzere bunlar doğuya kayıyor ancak kronik hastalık yönetimi Türkiye?de yapılan bir şey değil. Tansiyon, kalp, kanser gibi kronik hastalıklar çok ciddi takip edilip önlem aşamasında çözülmediğinde çok daha pahalı tedavilere götürüyor.
Siemens Türkiye?yi nasıl değerlendiriyor?
Dünyada ilk olan bazı uygulamaları Türkiye?de yapmakla kalmayıp Türkiye?yi araştırma geliştirme üssü yapma amacıyla da merkezin dikkatini buraya çektik. Ameliyat ortamında çok güçlü (3 Tesla) girişimsel MR sistemi ilk Türkiye?de kuruldu. İstanbul Gebze?deki Anadolu Sağlık Merkezi?nde çalışan ileri hastane bilgi yöntemi sistemi Soarian Med Suite Türkiye?de geliştirildi. Hacettepe ile nöro-anjiyo ve bilgisayarlı tomografi konularında iki önemli anlaşmamız ve Boğaziçi Üniversitesi biyomedikale çalışmalarımız var. Başka bir üniversite ile de yakın zamanda bir araştırma-geliştirme anlaşması imzalayacağız.
Dönüşümün ortaya çıkardığı yönetici ihtiyacı nasıl karşılanacak?
Sağlık; tıp, teknoloji, süreç,insan, hastalık ve problem yoğun bir alan olarak çok karmaşık ve yönetilmesi güç bir alan. 2000?lerden önce ?Sen iyi bir cerrahsın, başhekim ol, hastaneyi yönet? sistemi işliyordu ama çok iyi cerrah olmak, bilanço, ödemeler dengesi, insan kaynakları, organizasyonel davranışlar ve pazarlama gibi kounularla ilişkisi olmamak anlamına gelmiyor. İyi bir tıp dokturu iyi bir hastane yöneticisi olmak için bu bilgilere sahip olmalı.
Bu boyutları ile birlikte girdisi insan, çıktısı sağlık olan bir sistemi doğru ve iyi yöneten yöneticilerin olması lazım.2005?te kurduğumuz Siemens Akademi, dünyanın ileri üniversiteleri ve hastaneleri ile anlaşmalı olarak sağlık yöneticisi yetiştiriyor.
Türkiye?de Anadolu Sağlık Merkezi ile ortak yürüttüğümüz bu sertifikalı hastane işletmeciliği eğitim çalışmamızla şu ana kadar 1000 kişiye dokunduk Bu da bir ilk.
Fortune Ekim?08