CNBC-E Business,St.Marien Amberg Kliniği,sürdürülebilir sağlık,Yeşil+ Hastaneler
Dünya,kişiye özgü tıp,Türkiye'yi 2023'e Taşıyacak Sektörler Kitabı,Yeşil+ Hastaneler
100.yılda daha sağlıklı Türkiye için
Sağlığın geleceği için Yeşil+ hastaneler
Cumhuriyet,St. Georg,Yeşil Değerlendirme,Yeşil+,Yeşil+ Hastane
Geleceğe Yönelik Adımlar İçin Yeşil+
Sağlıkta çevreci bir yenilik Yeşil + Hastane
Siemens’in Yeşil+Hastane Hizmeti enerji tasarrufu ve daha düşük emisyon salımı sağlarken hastanelerin etkinliğini en üst düzeye çıkarmaları için iş akışlarını ölçüyor ve düzenliyor.
Sağlık sektörünün dünyadaki en büyük Tedarikçilerinden biri olan Siemens tarafından Geliştirilen ve günümüzde önemli bir referans noktası haline gelen Yeşil + Hastane Yaklaşımını Siemens Türkiye Sağlık Sektörü Lideri Ufuk EREN Anlattı. Siemens AG Klinik Ürünler Bölümü Merkez Doğu Avrupa Ve Rusya-Merkez Asya Rusya Bölge Lideri Olarak 26 Ülkeden Sorumlu olan ayrıca TÜSİAD Sağlık Çalışma Grubu İcra Kurulu Başkanlığını Yürüten Eren, Yeşil + Hastane Yaklaşımını Üç ayrı bileşeni bulunduğunu söyledi Eren Sözlerini şöyle Sürdürdü; ?Bu bileşenleri Çevrecilik Verimlilik Ve Kalite Olarak Sıralamak mümkün. Siemens Sağlık?ın ?Çevrecilik? Bileşenini; sağlık sunucularının daha az enerji Tüketmesini sağlayan bina alt yapılarının kurulması ve enerji tasarrufuna imkan veren yeni kuşak manyetik rezonans ve bilgisayarlı tomografi görüntüleme sistemleri ile karbon salımının azaltılmasını sağlayan çözümler olarak tanımlıyoruz. Sağlıkta IT?nın yaygın kullanımı kâğıt, film ve arşivleme işlemlerini azaltmasıyla dikkat çekerken çevreye olan etkiyi düşürmenin yanında kaynakların doğru kullanılmasıyla maliyetlerin düşmesini de engelliyor. Siemens Sağlık?ın ?Verimlilik? Bileşeni; Yeni kurulan işletme ve kurumların başlangıçta daha hızlı ilerleyebilmesi fırsatını sunarken mevcut sistemlerin de daha verimli kullanılabilmesinin yolunu açıyor. Klinik iş akışları ile klinik harici tüm operasyonların süreç bazlı prosesleri bu bileşenle tanımlanırken, ekipmanların doğru planlamayla kullanımını ve sağlık IT altyapısı ile tüm sistemlerin birbiriyle entegrasyon sağlıyor. Sürdürülen bu süreç, Tüm klinik iş süreçlerinin optimizasyonunda zaman, yer ve maliyet tasarrufu sağlayarak verimliliğin artmasını sağlıyor.Sürdürülebilirlik yaklaşımına sahip hastanede önemli konulardan biri de çevreci ve ekonomik olmanın yanında hasta bakımında kalitenin korunmasıdır.Siemens Sağlık?ın ?Kalite? bileşeni ; hasta süreçlerinin ve bilgilerinin doğru tanımlanması,güvenli bir şekilde saklanması , gereğinde de bilgilerinin kolaylıkla ulaşılabilmesi doğru ve hızlı bir teşhis ve tedavi süreçleri için büyük önem taşır.?
Siemens, Yeşil+ Hastaneler kuracak
Siemens Sağlık Sektörü, sahip olduğu in vivo (görüntüleme) ve IT çözümlerine, 2006 ve 2007 yıllarında yaptığı önemli yatırımlarla birlikte in vitro (laboratuar) teşhis çözümlerini de ekleyerek moleküler tıp ve kişiye özgü tıp alanlarında dünyanın en büyük entegre teşhis çözümleri sunan ilk firması. Son dönemde dünyanın en hızlı ve en az radyasyon veren ileri görüntüleme ürünlerini geliştirdiklerini söyleyen Siemens Sağlık Sektörü Lideri Ufuk Eren,?Yeşil+Hastaneler projesine de odaklandık. Bu proje İle Siemens, enerji tasarrufu ve daha düşük emisyon salınımı sağlarken, hastanelerin etkinliğini en üst düzeye çıkarmaları için iş akışlarını ölçüyor ve düzenliyor? diyor.
Siemens özellikle elektrik-elektronik alanında dünyanın önde gelen şirketlerinden biri. Faaliyetlerini üç sektöre yöneltmiş durumda. Bunlar: enerji, endüstri ve sağlık. Sağlık sektörünün dünyadaki en büyük tedarikçilerinden biri konumunda olan Siemens; tıbbi görüntüleme, terapi sistemleri, laboratuar sistemleri, PACS/RIS sistemleri, hastane bilgi yönetim sistemleri ve işletme cihazlarında trendleri de belirleyen bir kuruluş, Şirket, müşterilerine önlemden erken tanıya, tedaviden tedavi sonrası bakıma kadar sağlık sektörünün tüm aşamaları için tek kaynaktan ürünler ve çözümler sunuyor. Sahip olduğu in vivo ve IT çözümlerine, 2006 ve 2007 yıllarında yaptığı önemli yatırımlarla birlikte in vitro teşhis çözümlerini de ekleyerek moleküler tıp ve kişiye özgü tıp alanlarında dünyanın en büyük entegre teşhis çözümleri sunan ilk firması olan Siemens, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye?de alanında önemli bir yerde konumlanıyor. Bunda Siemens?in sağlık sektör liderliğini yürüten Ufuk Eren?in payı büyük.2010 yılından itibaren, yürütmekte olduğu Türkiye Sağlık Sektörü Liderliği görevine ek olarak Siemens AG Klinik Ürünler Bölümü Merkez Doğu Avrupa ve Rusya Merkez Asya bölge lideri olarak 26 ülkeden de sorumlu. Eren ile Siemens?in Türkiye?deki faaliyetlerine, sektörde Hakim olduğu alanlardan yeni projelerine kadar pek çok konuyu konuştuk.
Sağlık sektöründe bence en büyük sorunlardan biri, planlama ilkelerinin öngörülebilir olmaması
Sağlıkta Teknoloji Kullanımı Hakkında
Geçtiğimiz yıl boyunca teknolojinin hayatımızda ne denli önemli bir yer tuttuğunu daha iyi anlayabildim. Babamın kanser ile mücadele ettiği süre içinde ilaçlar, medikal cihazlar ve bilişim sistemleri ile her gün farklı bir macera yaşadık. Gırtlak kanseri teşhisinin ilk konduğu 2005 yılından itibaren bilişimin ve ilaç endüstrisinin gelişimini de yakından takip edebildim. 2009 yılında Akciğer kanseri teşhisi ve ardından gelen süreçte de hastane, cihazlar, doktor, hasta ve hasta yakını arasındaki bazen sevgi bazen de nefret dolu ilişkiye çok yakından tanık oldum. Tüm bunları babamı kaybettikten sonra yazmak zor ancak pek çok hasta yakının da benzer duygular içinde olduğunu ve teknolojinin konu sağlık olunca sadece 0 ve 1?lerden ibaret olmadığını hissettiğini biliyorum. Bu yüzden de sağlık teknolojileri alanında elimden geldiğince çok yazı kaleme almaya çalışacağım. Elbette gazeteci olmam, Siemens gibi uluslar arası bir medikal teknoloji devini iyi tanımam ve Ufuk Eren gibi bir uzman ile görüş alışverişlerinde bulunabilmem işimi kolaylaştırıyor. Aksi takdirde Türkiye?deki binlerce hasta yakını gibi pek çok teknoloji bana bir kara kutu olarak kalacaktı. Sağlık söz konusu olduğunda da bir bilinmez ile karşılaşmak, kara kutuların etrafınızı sarması ve sizden beklenen tam teslimiyet hali çok rahatsızlık verici olabiliyor. Bulunduğumuz hastane genel olarak çok iyi hizmet vermesine rağmen, bir doktorun babam hakkındaki bir görsel veri üzerinde soru sormak istediğimde ?anlatsam da anlamazsınız? cevabının içimde yarattığı öfkeyi anlatamam. Daha sonra aynı doktorun benden aldığı cevap üzerine sakin sakin anlatması ve her şeyin aslında kolayca anlaşılabilir olduğunun ortaya çıkması üzerine de aklıma anlayışsız doktorlar ve sağlık görevlileri karşısında ezilen insanlar geldi. Bu zihniyetteki doktorlar hasta yakınlarını kullandıkları milyonlarca dolarlık ekipmanın verdiği üstünlük ile küçük gördüklerini fark ettim. Teknoloji ilerledikçe ve karmaşıklaştıkça sıradan insanların da kendilerini ilgilendiren karar süreçlerine katılması bir açıdan da zorlaşıyor. Daha doğrusu bu cihazların kontrolünü elinde bulunduran kişilerin insafına kalıyor. Halbuki bu teknolojilere milyarlarca Ar-Ge bütçesi yatıran firmalar yapılan işlemlerin kitleler tarafından daha rahat anlaşılması için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu noktada da hasta başına düşen doktor sayısı, hastane sayısı ve sağlık sistemi gibi Türkiye?nin pek de parlak notlar alamadığı alanlara giriyoruz. Tüm dünyada kanserin giderek yaygınlaşması ve kanser hastalarının ilaç firmaları için çok karlı birer müşteri olması nedeniyle belki de en hızlı gelişen teknolojiler bu alandan çıkıyor. Son 25 yılda pek çok kanser türünde yaşamda kalma süresinde ve konforunda bariz artışlar gözükmesi boşuna değil. Önümüzdeki on yılda sağlık harcamaları ABD bütçesinin yüzde 20?sine ulaşırken, kanser harcamaları da bu sağlık bütçesinin yüzde 10?una yaklaşacak. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2030 yılında 12 Milyon kişi kanser yüzünden aramızdan ayrılacak. Yine Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre düşük ve orta gelirli ülkelerdeki ölüm sayısı toplam ölümlerin yüzde 72?si olacak. Yani teknolojiye ulaşım ve imkanlar çok ama çok önemli. Bu ülkelerde sigara içenlerin oranın yüksek olması ve yaygın obezite de Dünya Sağlık Örgütü?nün istatistiğine katkı yapıyor. Toplam bütçe kadar bilinçli bir teknoloji politikasının sağlıkta çok önemli. Bunu bir giriş yazısı olarak kabul edelim. Zaman zaman bu konuları irdeleyen yazılar yazacağım.
Bilgi Çağı
Siemens, sağlık sektörü liderliğini sürdürdü
Siemens?in Sağlık Sektörü Lideri Ufuk Eren, 2010 yılında sektöre getirdikleri yeni teknolojilerle sağlıkta öncü konumlarını devam ettirdiklerini söyledi.
Sağlık Dergisi?ne açıklamalarda bulunan Siemens?in Sağlık Sektörü Lideri Ufuk Eren, Siemens Sağlık olarak 2010 yılı mali hedeflerini tutturmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Sağlık Sektöründe son yıllarda yaşanan değişime işaret eden Eren, 3-4 yıl öncesiyle kıyaslandığında sektörün bugün kamu alımlarının yoğun olduğu bir pazara doğru kaydığını ifade etti. Eren,?2008 yılında alınan kararlar sebebiyle kamuda alımlar oransal olarak arttı. Eskiden yüzde 65-70 olan özel sektör alımları bugün artık yüzde 40?lara indi. Bizim sektörde teknoloji yüzde 30-40 arasında küçüldü. Bunun yanında hala daha özel sektörün yenileme alımları devam ediyor? diye konuştu.
Somatom Definition Flash Dünyanın En düşük doz ile çekimi yapan BT Teknolojisine Sahip 2010 yılında sektöre getirdikleri yeni teknolojilerle bu anlamda öncü rollerini devam ettirdiklerine işaret eden Eren, Somatom Definition Flash Teknolojisinin de bunlardan bir tanesi olduğunu dile getirdi. Eren,? Somatom Definition Flash şahsen benim de beklediğim bir teknolojiydi. Çünkü belli bir yaştan sonra kalp check-up?ı yaptırmak gerekiyor. Fakat mevcut tomografilerde x ışını ve doz yüzünden doktorlar bazen tereddüt ediyorlar. Çünkü haklı olarak hastanın boşuna x ışını olmasını istemiyorlar. Bu yeni cihaza artık bir takım teşhisler ve ağırlıklı kalp anjiyosu, artık rutin hale gelmeye başladı. Çünkü, bu yeni teknolojilerin doz etkisi çok düşük ve hatta pediatri hastalarında bile kullanılmakta? dedi Eren, Somatom Definition Flash Teknolojisi?nin pazara katılan önemli inovative gelişmelerden biri olduğuna işaret etti.
Görüntüleme ve Laboratuar Bilgileri ?IT? Ortamında Birleştirilecek
Yeni mali yıldaki en önemli projelerden birinin de laboratuar bölümünün entegrasyon olduğu bilgisini aktaran Eren Siemens?in bu anlamada altyapı çalışmalarına üç yıl önce Bayer Diagnostics, DPC ve Dade Behring firmalarını satın alarak başladığını bildirdi. Eren,?halihazırda invivo tanı yapıyoruz. Burada amacımız intro tanıda da söz sahibi olmaktı. Tanı yarım kalıyordu. Siemens, sağlıkta IT konusunda da uzman bir firma. Dolayısıyla da amacı görüntüleme ve laboratuar bilgilerini alıp IT ortamında birleşerek buradan da kişiye özgü tıbba gidebilmekti. Böylece de teşhis ve tanı süreçlerini değiştirebilmek. Bu bağlamda 3 tane firma satın aldık. Bu firmaları Siemens Diagnostik adı altında birleştirerek sağlıkta entegrasyon sürecini başlattık. Önümüzdeki yıl bu süreç tamamlanacak. Pazar nasıl daha iyi sunabilirim noktasında çalışmalarımız devam ediyor? şeklinde devam etti. Eren, amaçlarının laboratuar ve tanı konusunda sinerji yaratarak pazara sürmek olduğunu kaydetti.
26 Ülke Türkiye?den Yönetiliyor
Ürün yönetiminden süreç yönetimine kadar birçok konuda Türkiye?yi bir merkez haline getirmeye çalıştıklarını ifade eden Eren,?Geçtiğimiz yıllarda Türkiye?den pek çok arkadaşımızın yurtdışına yönetici pozisyonlarında transferler gerçekleştirdi. Son yapılanma ile beraber belirli ürün gruplarında büyük bir coğrafyayı yönetme görevi Türkiye?ye verildi. Türkiye?deki görevlerime ek olarak aralarında Doğu Avrupa,Rusya ve Doğu Asya ülkelerinin bulunduğu bu 26 ülkenin de klinik ürünler sorumluluğu bana bağlanmış oldu? dedi. Eren, vizyonları arasında Türkiye?nin bölge ülkeler arasında önemi daha da üst seviyelere çıkarmak olduğunu vurguladı.
Green Hospital (Yeşil Hastane) Konsepti
Hastanelerde verimlilik arttırılması ve sürdürülebilirlik noktasında çalışmalarının devam ettiğini bildiren Eren, Green hospital (Yeşil Hastane) konsepti ise tüm global firmaların alanlarındaki yeşil teknoloji çalışmalarının bir yansıması. Bu kavramdaki ?yeşil? Çevreci teknolojilerle Kurulan ve işletilen tasarruflu binaları temsil ederken; Plus ( ) kavramı ise sağlıkta kalite ve verimi yenilikçi yöntemlerle artırmayı ifade ediyor. Şu sıralar pek çok ülkenin kamu yönetimi tarafından sağlık sektöründeki çevreci yaklaşımlara yönelik kararlar alınıyor ya da hazırlık yapılıyor? bilgilerini aktardı.
Sağlıkta İnovasyon ve Avrupa Birliği Raporu Hazırladılar
TÜSİAD ve Tıp-Gör-Der ile birlikte sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerine yönetimsel anlamda da katıldıklarını ifade eden Eren, ?TÜSİAD olarak, Belçikalı Centre Of European Policy Studies Grubuyla Sağlıkta İnovasyon ve Avrupa Birliği adlı bir rapor hazırlıyoruz. Ocak ayında sunacağız? dedi.
Sağlık Sektöründe Küçülme Beklentisi Yok
Sağlık sektörünün geleceği hakkında da değerlendirmelerde bulunan Siemens Sağlık Sektörü Lideri Ufuk Eren, yapılan araştırmaların sağlık sektöründeki gelişmelerin gayri safi milli hasıla ile paralellik göstereceği verisinin elde edildiğini kaydetti. Gelecek sağlık yatırımlarında aşırı büyüme beklentisi olmadığını bildiren Eren,?Sağlık yatırımlarında küçülme beklentisi de yok. Çünkü Türkiye?de sağlık hala talep edilen bir sektör, Demografik olarak baktığımız zaman nüfus artıyor, genç nüfus yavaş yavaş yaşlanmaya başlıyor? dedi.
Türkiye ?Know-How? Tecrübesini Yurt Dışına Aktaracak
Gelecek dönemde kamu yatırımlarında artış yaşanacağı yönündeki beklentisini dile getiren Eren, yabancı zincir kuruluşlarında Türkiye?de yatırım yapma konusunda son derece istekli olduğunu dile getirdi. Eren,?Bir yandan da Türkiye?deki sağlık zinciri kuruluşlarının yurt dışında da yatırım yapmaya istekli olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bu bağlamda onlarla da görüşüyoruz. Özellikle yakın coğrafya da yatırım yapmak istiyorlar. Çünkü artık Türkiye?de belli bir new-how tecrübeden sonra başarılarını yurt dışına da taşımak istiyorlar. Türkiye?de sağlık sektörünün durumuna baktığımızda çevremizdeki pek çok ülkeden daha gelişmiş durumda olduğumuzu görüyoruz. Bazen kendimizi eleştirsek de Türkiye?de iyi bir sistem var? şeklinde konuştu. Her zaman iyileşmeye açık noktalar bulunacağını işaret eden Eren, ?Birçok ülkeden de iyi durumdayız. Ama yapacağımız daha çok şey var? ifadesini kullandı.
Ar-Ge Desteği Artacak
Bilkent Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi ile yaptıkları çalışmalarla Ar-Ge ve eğitime verdikleri desteği devam ettirdiklerini belirten Eren, ?Türkiye?nin bizim sektörle ilgili bir araştırma geliştirme yetkinlik envanterini çıkardık. Başka hangi alanlarda ki yatırımlarda Türkiye?de işbirliği yapabiliriz noktasında yurtdışıyla görüşmelere yapıyoruz? bilgilerini aktardı Eren 2011 yılında Ar-Ge?ye verdikleri desteği arttıracaklarını sözlerine ekledi.
?Geçen Yılda Sektör Liderliğini Devam Ettirdik?
Kamu alımlarında iptal ve öteleme gibi sorunlarla karşılaştıklarını dile getiren Eren, özel sektörde ise yatırım izinlerinin yarattığını kısırlığa dikkat çekti. Eren geçen mali yıla baktıklarının da bütün önemli projeleri alarak sektördeki liderliklerini devam ettirdiklerine vurgu yaptı.
Teknik Şartnamelerdeki Maddeler Daha Net Olmalı
İhale süreçlerinde yaşanan sorunlara da değinen Eren, teknik şartnamelerdeki maddelerin daha net olması gerektiğine işaret etti.?Teknik olarak teknik maddelerin daha net olması lazım ilerde bu şartnamenin itiraz edilebilecek noktalarının olmaması gerekiyor.Teknik raporların daha doyurucu olası lazım Üçüncüsü de kamu ihale kurumunun teknik şartname ve itirazları değerlendirebilmek için teknik yetkinliğinin daha yukarılara çıkması lazım.Bu üçü olduğu zaman bu öteleme ve iptal gibi sorunlar olmayacak diye düşünüyorum? değerlendirilmesinde bulundu.
İhale Süreci Dışarıdan Bağımsız Monitörlerle İzlenerek Yapılmalı!
Kamu Hastane Birliklerinin Profesyonelce ve modern alım teknikleriyle yönetilirse her iki taraf içinde faydalı olacağını söyleyen Eren, ?Daha büyük alımlar olacağı için karşı taraf fiyat avantajı elde edece. Rekabet daha da çetin olacak Bu bağlamda kurum için faydalı bir şekilde yürütülürse faydalı ve başarılı olur. Ama bu satıcı tarafından bakarsanız çok hassas bir konu. Çünkü büyük alımlar olacağı için ihaleyi kaybetmesi durumunda ciddi Pazar payı kaybetmiş olacak. Bu durumda sürecin çok şeffaf, şartnamelerin teknik olarak çok iyi hazırlanmış ve sürecinde çok iyi yönetilmiş olması faydalı olur. Bu monitörler tüm süreci baştan sona kadar izleyerek rapor haline getirirler? dedi.
Sağlık Dergisi – 01 Aralık 2o1o
Kalite
Kalite, Siemens'e başarı getirdi
Siemens Türkiye, kalite yönetimindeki başarılarının ödülünü aldı. Sağlık sektöründe 25 ülkenin belirli ürün gruplarının yönetimi Siemens Türkiye”ye verildi. Siemens Türkiye, Biomedikal Yüksek Mühendisi, Sağlık Sektörü Bölümü Lideri T. Ufuk Eren, “Belirli ürün gruplarının türkiye”ye verilmesinin nedeni ürün, servis süreç ve çalışan kalitesi” diyor.
Capital Kasım 2010