Girişimcilik

Tarihe yön veren bir kavram olduğunu düşündüğüm ?girişimcilik?, bugün ekonominin, teknolojinin ve hatta siyasetin gelişmesinin önemli nedenlerinden birdir bence. Geleceğe yön verenlerin ilgi duyduğu alanlarda bir girişimde bulunmasının sonucu olarak medeniyetler gelişmiş ve modern halini almışlar. Girişimciliği modern bir tanımla açıklamamız gerekirse zaman çizelgemizi matbaanın icadına kadar geri götürebiliriz. Matbaa, tarih boyunca elde edilen birikimin geniş kitlelere ulaştırılmasına olan katkısıyla girişimciliğin yaygınlaşmasına önemli katkıda bulunmuştur. Günümüzde ise girişimcilik, ekonominin gelişimine paralel olarak geçmişe kıyasla gündemde daha fazla yer alıyor. Girişim temelde bir fikir bulmak, bu fikri hayata geçirmek için yatırım bulmak ya da yatırımcı araştırmak, gerekli altyapıyı hazırlamak ve tüm bunların sonucunda sunulabilir bir ürün ya da hizmet oluşturmak girişimciliğin aşamaları olarak nitelendirilebilir. Aslında hepimiz bir anlamda girişimciyiz. Henüz bebekken yürümeye çalışmak, okuldayken tahtadaki soruyu çözmek için öne atılmak, büyüdüğünüzde evlilik teklif etmek, bir işte çalışmaya başlamak ya da girişimci kelimesiyle artık iyice özdeşleşmiş olduğu gibi bir şirket kurmak ya da mevcut şirketi ileriye taşımak için. Bunların tamamı sözlük anlamıyla girişimi ve girişimciyi tanımlamaktadır. Ama biz asıl konumuza, yani ekonomik anlamda katma değer yaratacak girişimlere dönelim. Bir girişimde bulunmanın topluma ve ekonomiye farklı etkileri vardır. Siz belki sadece dört beş kişilik bir şirket kurmuş olabilirsiniz. Ancak, kurduğunuz bu şirket, dahil olduğunuz sektöre göre değişmekle birlikte yüzlerce kişiyi etkileyebilir. Örneğin bir dış ticaret şirketi kurduğunuzda bundan sadece yanınızda çalışanlar değil; ürün aldığınız şirket, ürün aldığınız şirketin sahip olduğu fabrika ya da atölye, buralarda çalışanlar, fabrikadaki üretim için alınan hammadde, o hammaddenin üretimini sağlayanlar, hammaddeyi nakledenler, fabrika üretimi gerçekleştirdikten sonra ürünün naklini gerçekleştirenler, pazarlayanlar, müşteri hizmetlerinde çalışanlar vs. derken orta boy bir koli bile yüzlerce kişinin hayatını, dolayısıyla ekonominin bütününü, toplumun refahını etkiler. Bu etkileme, siz katma değeri ne kadar yüksek bir ürün sunuyorsanız o derece gelişmektedir. Girişimci, bu nedenle ekonominin en önemli yapı taşlarından biridir. Bu, onu hem korunması hem de desteklenmesi gereken kişi haline getirir. Elbette tüm bunlar girişimciyi tek atımlık barutmuş gibi tanımlamayı gerektirmiyor. Her girişimci, sahip olduğu işi büyütmek için ek girişimlerde de bulunabiliyor. Günümüzde girişimcileri destekleyen pek çok farklı girişim ve organizasyon bulunuyor. Örneğin kamu tarafı KOSGEB?le KOBİ?leri desteklerken Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) gibi organizasyonlar teknoloji odaklı desteklerde bulunuyor. İnternet girişimlerinde e-tohum organizasyonu dikkat çekerken bankalar verdikleri kredilerle bu sürece katkıda bulunuyor. Tüm bu sürece farklı bir şekilde yaklaşan ?melek yatırımcılar? ise ayrı bir yazının konusu olabilecek kadar önemli bir paya sahip.
Endeavor Türkiye

Endeavor Türkiye

Girişimciliği destekleyen uluslararası organizasyonlar da ülkemizde yerlerini almış durumda. Benim de üyesi olarak çalışmalarına katıldığım Endeavor, bu grubun en öne çıkan isimlerinden biri. Endeavor, özellikle gelişmekte olan ülkelerde etkin girişimciliği destekleyerek sürdürülebilir kalkınmanın itici bir gücü olma hedefiyle hareket eden bir organizasyon. Ülkemizde Endeavor Derneği ünvanıyla 2006 yılından bu yana çalışmalarını sürdüren kurum, 100?e yakın etkinlik gerçekleştirerek girişimcilere destek oldu. 1997?de kurulan ve 10 ülkede 12 ofisle faaliyetlerini sürdüren Endeavor?un, Türkiye?deki oluşumuyla desteklediği 22 girişimci 700?ün üzerinde istihdam yaratarak ülke ekonomisine ve topluma önemli bir katkıda bulundu. Seçilen girişimcilere ait şirketler ortalama yüzde 33 büyüyerek sürdürülebilirlik kavramının daha etkin olmasını da sağladı. Endeavor ayrıca, girişimcileri sadece bilinen tanımlarla desteklemekle kalmıyor, onlara global bir dünyanın kapılarını da açıyor. 2010 yılı içinde Türkiye?den seçilen üç girişimcinin, ABD Başkanı Barack Obama?nın ev sahipliğindeki ?Girişimcilik Zirvesi?ne götürülmesi sadece çalıştıkları sektörde değil, ulusal basında da önemli bir yer almayı başardı. Özetlemek gerekirse; bir girişimcinin gerçekten girişimci olması için sadece bir fikre sahip olması yeterli değil. Gerçek girişimci, bu fikri tüm yan etkenleriyle birlikte uzun vadeli olarak değerlendirip hayata geçirmek zorunda Hayat boyu tüm girişimlerinizin başarıya ulaşmasını dilerim.Facebooktwitterlinkedin

Etiketler:, , ,

Geri Bildirim gönder...

Yorum Sayısı (1)

  • Batuhan Yukselen

    |

    Yapılan araştırmalara göre, American entrepreneurların %90’ı başarısız oluyor ve American media başarılı olan %10’luk grubu promote ediyor. Venture capitalistler 1990-2000 yıllar arasında start-upları çok kolay back ediyorlardı. Şimdi ise çok sıkı bir elemeden geçiriyorlar. Bir de yatırım yapsalar dahi, start-up’dan çok miktarda share istiyor ve management’a çok karışıyor. Son olarak, mortgage crisis birçok start-up’ın bankruptcy’e gitmesine sebep oldu.

    Yukarıdaki factleri consider ettiğimizde, American entrepreneurların işi hayli zor. Ama ünlü Amerikan ekonomistler, her büyük global krizin yeni ve renkli entrepreneurları ortaya çıkaracağına inanıyor. Eğer bu beklenti doğruysa, bu entrepreneurların healthcare ve energy sektörlerinde ortaya çıkacağını tahmin ediyorum.

    Entrepreneur olsam, investor aramak yerine start-up business’ı bootstrap etmeyi denerdim.

Yorum Yaz