Sağlıkta Teknoloji Kullanımı Hakkında

Geçtiğimiz yıl boyunca teknolojinin hayatımızda ne denli önemli bir yer tuttuğunu daha iyi anlayabildim. Babamın kanser ile mücadele ettiği süre içinde ilaçlar, medikal cihazlar ve bilişim sistemleri ile her gün farklı bir macera yaşadık. Gırtlak kanseri teşhisinin ilk konduğu 2005 yılından itibaren bilişimin ve ilaç endüstrisinin gelişimini de yakından takip edebildim. 2009 yılında Akciğer kanseri teşhisi ve ardından gelen süreçte de hastane, cihazlar, doktor, hasta ve hasta yakını arasındaki bazen sevgi bazen de nefret dolu ilişkiye çok yakından tanık oldum. Tüm bunları babamı kaybettikten sonra yazmak zor ancak pek çok hasta yakının da benzer duygular içinde olduğunu ve teknolojinin konu sağlık olunca sadece 0 ve 1?lerden ibaret olmadığını hissettiğini biliyorum. Bu yüzden de sağlık teknolojileri alanında elimden geldiğince çok yazı kaleme almaya çalışacağım. Elbette gazeteci olmam, Siemens gibi uluslar arası bir medikal teknoloji devini iyi tanımam ve Ufuk Eren gibi bir uzman ile görüş alışverişlerinde bulunabilmem işimi kolaylaştırıyor. Aksi takdirde Türkiye?deki binlerce hasta yakını gibi pek çok teknoloji bana bir kara kutu olarak kalacaktı. Sağlık söz konusu olduğunda da bir bilinmez ile karşılaşmak, kara kutuların etrafınızı sarması ve sizden beklenen tam teslimiyet hali çok rahatsızlık verici olabiliyor. Bulunduğumuz hastane genel olarak çok iyi hizmet vermesine rağmen, bir doktorun babam hakkındaki bir görsel veri üzerinde soru sormak istediğimde ?anlatsam da anlamazsınız? cevabının içimde yarattığı öfkeyi anlatamam. Daha sonra aynı doktorun benden aldığı cevap üzerine sakin sakin anlatması ve her şeyin aslında kolayca anlaşılabilir olduğunun ortaya çıkması üzerine de aklıma anlayışsız doktorlar ve sağlık görevlileri karşısında ezilen insanlar geldi. Bu zihniyetteki doktorlar hasta yakınlarını kullandıkları milyonlarca dolarlık ekipmanın verdiği üstünlük ile küçük gördüklerini fark ettim. Teknoloji ilerledikçe ve karmaşıklaştıkça sıradan insanların da kendilerini ilgilendiren karar süreçlerine katılması bir açıdan da zorlaşıyor. Daha doğrusu bu cihazların kontrolünü elinde bulunduran kişilerin insafına kalıyor. Halbuki bu teknolojilere milyarlarca Ar-Ge bütçesi yatıran firmalar yapılan işlemlerin kitleler tarafından daha rahat anlaşılması için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu noktada da hasta başına düşen doktor sayısı, hastane sayısı ve sağlık sistemi gibi Türkiye?nin pek de parlak notlar alamadığı alanlara giriyoruz. Tüm dünyada kanserin giderek yaygınlaşması ve kanser hastalarının ilaç firmaları için çok karlı birer müşteri olması nedeniyle belki de en hızlı gelişen teknolojiler bu alandan çıkıyor. Son 25 yılda pek çok kanser türünde yaşamda kalma süresinde ve konforunda bariz artışlar gözükmesi boşuna değil. Önümüzdeki on yılda sağlık harcamaları ABD bütçesinin yüzde 20?sine ulaşırken, kanser harcamaları da bu sağlık bütçesinin yüzde 10?una yaklaşacak. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2030 yılında 12 Milyon kişi kanser yüzünden aramızdan ayrılacak. Yine Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre düşük ve orta gelirli ülkelerdeki ölüm sayısı toplam ölümlerin yüzde 72?si olacak. Yani teknolojiye ulaşım ve imkanlar çok ama çok önemli. Bu ülkelerde sigara içenlerin oranın yüksek olması ve yaygın obezite de Dünya Sağlık Örgütü?nün istatistiğine katkı yapıyor. Toplam bütçe kadar bilinçli bir teknoloji politikasının sağlıkta çok önemli. Bunu bir giriş yazısı olarak kabul edelim. Zaman zaman bu konuları irdeleyen yazılar yazacağım.

Bilgi Çağı

Facebooktwitterlinkedin

Geri Bildirim gönder...

Yorum Yaz