Siemens, Entegre Teşhis?e doğru hızla ilerliyor
Siemens özellikle elektrik-elektronik alanında dünyanın önde gelen şirketlerinden biri. Faaliyetlerini üç sektöre yöneltmiş durumda. Bunlar: enerji, endüstri ve sağlık?
Siemens Tıp Çözümleri, sahip olduğu başarılı in vivo ve IT çözümlerine, 2006 ve 2007 yıllarında yaptığı önemli yatırımlarla birlikte in vitro teşhis çözümlerini de ekleyerek moleküler tıp ve kişiye özgü tıp alanlarında dünyanın en büyük entegre teşhis çözümleri sunan ilk firması oldu.
Siemens IT Solutions Direktörü Ufuk Eren?le entegre teşhis çözümleri ve projeleri ile ilgili olarak konuştuk.
*Siemens sağlıkta hangi alanlarda faaliyet gösteriyor?
Siemens sağlıkta üç alanda faaliyet gösteriyor. Birincisi zaten uzun yıllar içinde bulunduğu alan : İn vivo teşhis. Teşhiste kullanılan cihazları arasında en klasik konvansiyonel röntgenden tutun, antiyografi, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme cihazı, ultrasonografi, mamografi, mobil röntgenler, skopi cihazları, moleküler görüntüleme cihazları (GAMA Kamera,PETCT cihazları) sayılabilir.Siemens bu konuda dünyada innovasyon lideri.
Son üç yılda içine girdiği ve yine dünyada lider olduğu bir diğer alan da in vitro teşhis. Yani vücut içerisinden alınan sıvının, laboratuar ortamında teşhis edilmesi. Siemens?in sağlık alanında lider olduğu konulardan bir diğeri de, dünyada ki en büyük IT firması olması. Bu da zaten Siemens?i dünyada tek ve lider entegre teşhis firması haline getiriyor. Entegre teşhisin ne demek olduğunu biraz daha açmak gerekirse şunları söyleyebiliriz: Tam olarak teşhis koyabilmek için yalnızca vücudun içerisini görüntülemek yeterli değil. Bunu in vitro ve in vivo teşhisten aldığınız bilgiyi,gelişmiş bilişim teknolojisi ortamınla birleştirerek entegre teşhisi oluşturabilirsiniz. Biz buna ?entegre teşhis? diyoruz. Entegre teşhisin amacı da kişiye yönelik sağlığa doğru gitmek.Yani ?Personalize Medicine? dediğimiz sağlığa doğru gitmek. Bizim en büyük vizyonumuz budur. Kişiye özgü sağlığa doğru ciddi bir adım atıyoruz. Bu çerçevede çalışan zaten başka bir firma da yok.
Sağlık zincirinde dört tane halka var: Koruma, Teşhis, Tedavi ve Bakım. Teşhis, sağlık zincirindeki en önemli halka haline geliyor. Teşhis amacıyla kullanılan yöntemler, korumadan tedaviye kadar bütün noktalarda kullanılıyor. Hatta korumada da kullanılıyor. Yani kişi henüz hasta olmadan devreye girip, rutin check up?lar yapmak, hem in vivo hem in vitro teşhis yöntemlerini kullanarak olası bir hastalığı erken teşhis etmek hatta önlemek de mümkün.
* Gen teknolojileri alanında Siemens?in çalışmaları var mı?
Genetik alanında çalışmaları var. Zaten özellikle in vitroyu aldıktan sonra bu konuda self ürünler var ve yeni ürünler geliştiriyor. Amacımız bunları entegre teşhisle birleştirebilmek. Birkaç yılı kaldı.Sözünü ettiğim süreci; Yani önleme,teşhis,tedavi ve bakım süreci zincirini değiştireceğiz.Şunu hemen belirtmeliyim ki, teşhis ve özellikle erken teşhisin önemi gittikçe artıyor.Sebebi de şu; öncelikle insanlar bu teknolojiden faydalanıp daha uzun ömürlü yaşamak istiyorlar.Bir hastalığı ne kadar erken safhada teşhis ederseniz onun tedavisi o kadar kolay oluyor.En başta kanser olmak üzere diğer kronik hastalıkların takibi,erken teşhiste yapacağınız yatırım,toplam sağlık maliyetlerini ciddi anlamda düşürüyor.Hem erken teşhisin hem de teşhisin öneminin artması üzerine 2000-2008 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri?nde görüntülenme için başvurular yüzde yüz artmış. 2000 yılında bir milyon görüntüleme varsa 8 yılda yüzde yüz artmış ve 2milyona çıkmış. Büyük bir artış var. Bu artış gittikçe devam edecek.Çünkü hem teknoloji bunu destekliyor hem de yararı çok açık bir şekilde ortada.Kişiler bilinçleniyor.Bugün belki hasta değilsiniz ve bir probleminiz yok ama gidip bir dijital mamografi çektiriyorsunuz veya kalp damarlarında bir şey var mı diye bir gelişmiş tomografi ve MR cihazlarına giriyorsunuz. Görüntüleme yöntemlerine başvurunun artışında teknolojinin bu uygulamaları artık çok konforlu hale getirmesinin de payı var. Bunun anlamı bu cihazların vücuda en az zarar vereceği yada hiç zararsız ortamların yaratılması; bunun yanı sıra vücuda dışarıdan herhangi bir şey sokmadan işlem yapılabilecek ortamların yaratılmasıdır.
* Türkiye?de görüntüleme yöntemlerinin, invitro yöntemlerinin kullanılma amacı nedir? Teşhiste mi kullanılıyor? Tedavi aşamasında mı kullanılıyor. Yani erken teşhiste kullanılma oranları nedir? Amerika?da 8yılda önemli bir başvuru artışı oldu dediniz. Türkiye?de erken teşhis yöntemi olarak yoğun olarak kullanılıyor mu?
Bu bahsettiğim rakam özellikle erken teşhisle ilgili değil genel teşhiste kullanım oranları. Bunların içerisinde erken teşhis de vardır elbette. Böyle ayrı bir istatistik yok elimde. Erken teşhiste kullanımı bireyin bu konudaki bilinç düzeyine bağlı. Yani bazı kişiler kendini sigortalamak için erkenden gidip bu yöntemleri kullanıyorlar. Öte yandan toplumda farkındalık da çok arttı. Buna bağlı olarak görüntüleme yöntemlerinin kullanılması ile ilgili olarak özellikle son üç beş yılda çok artış görüyorum. Türkiye?ye artık teknolojik gelişmeler de dünya ile eş zamanlı olarak geliyor. Konforlu teknolojilerin kullanımına Türk halkı da rahatlıkla erişebiliyor.
* Hatta birçok ülkeye göre ilerde bile diyebiliriz. Avrupa ülkelerine göre bunu söyleyebilir miyiz?
İleride olduğumuz ülkeler var, geride olduğumuz ülkelerde var. Ama nerdeyseniz diye sorarsanız ortalarda bir yerlerdeyiz. Özellikle doğu blok ülkeleri bizden daha geride.
*Türkiye?de ihtiyaçtan fazla görüntüleme cihazının bulunduğu söylenir hep. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz yani gereğinden çok mu cihaz var?
Çok fazla cihaz mı var? Veya çok fazla mı kullanılıyor? Ben önce ilk soruya cevap vereyim. Adet olarak baktığımız zaman Türkiye?de ileri görüntüleme cihazları, MR belki Belçika?ya ya da Hollanda?ya göre daha fazla. Ama biz 72 milyonuz. Bahsettiğimiz ülkeler 7-8 milyon. Dolayısıyla bizim ülkemizde doğal olarak onların on kat olması lazım. Şimdi biz bu değerlendirmeyi yaparken bir milyon nüfusa kaç MR cihazının hizmet ettiğini bulup, bu oranı konuşmamız lazım. Bu oranlara da baktığımız zaman biz Avrupa Birliği ortalamasının altındayız. Fransa?ya ve Hollanda?ya yakınız. Avusturya?nın, Bulgaristan?ın altındayız. Amerika?nın çok çok altındayız. Üstünde olduğumuz ülkeler var. Altında olduğumuz ülkelerde var. Ancak adet olarak bizde gereğinden çok MR cihazının olduğu doğru değil. Türkiye için 72 milyon nüfustan bahsediyoruz. Dolayısıyla orantı yaparsanız çok fazla değil. Çok fazla mı kullanılıyor? Bu konuda elimde ciddi bir istatistik olmadığı için yorum yapabilecek durumda değilim. Olsa bile Türkiye?nin demokratik yapısı, epidemiyolojik yapısı, Türkiye?deki tıp eğitimi, Türkiye?deki doktor sayısı,Türkiye?deki sevk zinciri bütün hepsi bunu etkileyen faktörler.Bunların hepsinin göz önünde bulundurularak bir yorum yapılması daha doğru olacaktır.
* Görüntüleme cihazlarının yurt çapında dengeli dağılımı söz konusu mu sizce?
Evet eskiden görüntüleme cihazları İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde toplanmıştı. Şu sıralar bir teknoloji haritası çıkarıyoruz. Ona baktığımız zaman artık Türkiye?nin bütün illerinde tomografi cihazı olduğunu, illerin çok büyük bir çoğunluğunda MR cihazı bulunduğunu görüyoruz. Homojen bir yapıya doğru gidiş var. Bir milyon kişiye kaç MR düştüğüne baktığınız zaman mesela İstanbul birinci değil, ilk on içinde yer alıyor. Buna karşın mesela Edirne?de Batman?da sayı yüksek çıkıyor. Bazı Karadeniz şehirlerinde yüksek çıkabiliyor. Ankara İstanbul?a göre daha yüksek. Genel izlenim İstanbul?da çok daha fazla görüntüleme cihazı olduğu yönünde. Ancak bu doğru değil. Türkiye?de homojen yapıya doğru bir gidişat var. Bu gün artık her tarafta,Hakkari?den tutun da Tekirdağ her tarafta bütün köşesinde bu teknoloji yatırımları var.
Siemens?in son ürünlerinden biri de ?dünyanın en hızlı ve en az radyasyon veren bilgisayarlı tomografi cihazı? olarak tanıtılan SOMATOM Definition Flash. Bu cihaz hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?
Nefesini uzun süre tutamayan hastalar ve çekim sırasında hareketsiz kalması zor olan çocuk veya yoğun bakım hastaları için bilgisayarlı tomografi çekimini inanılmaz kolaylaştıran bir cihaz. Bu cihaz, hem 0,6 saniye gibi rekor bir sürede nefes tutmaksızın en detaylı sonuçları elde ediyor, hem de vücuda verilen radyasyon dozunu şimdiye kadar görülmemiş şekilde azaltıyor.
Bu yeni cihaz, 1 mSv altındaki bir doz ile kalp tetkiklerinde en küçük anatomik detayları bile görüntüleyebiliyor. Cihaz, boyu yaklaşık 200 cm olan bir hastayı sadece 4 saniyede tarıyor. Bugüne kadar kullanılan cihazlarda hastanın çekime hazırlanmasından teşhise kadar geçen süre 10 dakikayı bulurken SOMATOM Definition Flash ile bu işlem sadece birkaç dakika içerisinde tamamlanabiliyor. Cihazın hızı özellikle acil durumlarda teşhis konulmasında büyük kolaylık sağlıyor. Acil vakalarda zaman baskısı nedeniyle eski cihazlarla yapılamayan bilgisayarlı tomografi çekimi, yüksek hızlı SOMATOM Definition Flash ile ne zor hasta için bile mümkün oluyor.
Bu sohbet için teşekkür ediyorum.
Literatür- Ocak 2010Etiketler:CT, Definition Flash, düşük doz, entegre teşhis, SOMATOM
Geri Bildirim gönder...